|
|
ADRASAN (ÇAVUŞKÖYÜ)
ğer yorucu ve uzun mesailerle dolu iş hayatına, bu yetmiyormuş gibi şehrin patırtısına ve gürültüsüne artık dayanamıyor ve tatilinizde sessizlik ve saf doğa
arıyorsanız Adrasan yeni adıyla Çavuşköyü sizin için biçilmiş kaftan. Sessizlik vedoğa derken denize de ayrı bir yer açmayı unutmayalım. Güneşin teninizi okşadığı, kuş
sesleriyle bezenmiş bu kompozisyonda görebileceğiniz en fazla kalabalık; sabah denizinin tadını çıkaran bir kaç tatilciden ibaret. Tabi sabah yürüyüşünde birbirini selamlayan, gülen
insanları da unutmamak lazım. Genelde İngiliz, Alman ve İtalyan turistlerin tercih ettiği yörede yerli turistlerin sayısı çokta fazla değil.
|
|
|
BEYPAZARI
eypazarı, İç Anadolu Bölgesi’nde, Ankara iline bağlı bir ilçe. Ankara’dan yola çıkarak 99. km’de varıyorsunuz. Beypazarı ilçesindeki başlıca
ekonomik etkinlikler bitkisel üretim ve hayvancılık. En çok yetiştirilen ürünler arasında buğday,arpa ve pirinç geliyor. İlçede ayrıca sebzecilik ve bağcılık da yapılmakta. Koyun ve
Ankara keçisi üreticiliği mevcut
|
|
|
NALLIHAN
allıhan toprakları çağlar boyu, Hititlerin, Friglerin, Britanya Krallığının, Pers, İskender, Roma ve Bizans İmparatorluklarının hakimiyetinde kaldıktan sonra 1071
Malazgirt zaferiyle Türklerin egemenliğine girmiştir. Nallıhan 19. yüzyıl sonlarında Ankara vilayetinin merkez sancağına bağlı bir kaza olarak yönetiliyordu. Bugünkü ilçe merkezi
Bağdat seferinden dönen Nasuh Paşa’nın Nal Deresi vadisinde yaptırdığı büyük bir hanın çevresinde gelişti. Nallıhan Belediyesi 1865’te kuruldu. Adını bu handan
alan kent, küçük bir yerleşmedir...
|
|
|
GİRESUN
rdu’dan sadece 45 km sonra Giresun’a kıyı yoluyla varırsınız. Giresun’un il merkezi, kıyıdaki dar alan ile yükselen dağ yamaçları arasına
sıkışmış durumda.
Kral Pharnakes’in yaptırdığı ve günümüzde Giresun Kalesi olarak bilinen kale kentin ortasında yeralmakta. Kent merkezinden bir araçla 10
dakikada kaleye varmak mümkün. İçinde, Giresun’u keyifle seyrederken, birşeyler yiyip içebileciğiniz bahçeler var. Bu bahçelerden, yokuş yukarı az bir yürüyüşüyle çıkıldığında
kalenin doruk noktasına, surların kenarına ulaşıyorsunuz. Buradan doğu ve batı yönlerinde Giresun’u alabildiğine seyredebilirsiniz. Kalenin kuzeye bakan kısmında büyük mağara
sığınakları bulunuyor.
|
|
|
GÜMÜŞHANE MERKEZ
ümüşhane kuzeyde Trabzon, doğuda Bayburt, güneyde Erzincan ve batıda da Giresun illeriyle çevrili. Son yıllarda nüfus kaybeden illerden sayılıyor. Gümüşhane
Türkiye'nin en az gelişmiş illerinden biri. Sebeplerinden birkaçı; zor bir doğaya sahip olması, ulaşımın çetin olması ve doğal kaynakların azlığı şeklinde
sayılabilir.
Gümüşhane, Karadeniz ile Doğu Anadolu arasında geçiş bölgesinde yeralmakta. Giresun kıyı şeridinden güneye, Gümüşhane'ye doğru nemli ve bol yağışlı hava
yerini, nemsiz daha kuru ve güneşi bol bir iklime bırakıyor. Karadeniz'in nemli ve ılıman iklimi bir bakıma Harşit Vadisi boyunca içerlere doğru sokuluyor. Ancak Kürtün'den
güneydoğuya değişim yavaş yavaş farkediliyor.
|
|
|
ORDU
oğu Karadeniz’e gidecekseniz, Ordu’dan başlamalısınız. Türkiye’nin orta derecede gelişmiş illerinden biri sayılıyor. Endüstriyeleşmemiş olması
ise kentin otantik yapısı adına bir şans sayılabilir. 6142 km2 yüzölçümlü Ordu, doğuda Giresun, güneyde Sivas ve Tokat, batıda Samsun ile çevrili. Ordu diğer
Doğu Karadeniz şehirlerine nazaran daha girintili çıkıntılı bir kıyı şeridine sahip. Ordu ilinin Karadeniz’deki kıyısı yak. 100 km. Samsun’dan itibaren başlayan kıyı
yolu yeterince iyi. Ordu’nun kıyılarında ilerlerken, bilhassa Perşembe Yarımadası’nda, gözlerinizi, denize diklemesine inen yoğun yeşille kucaklaşan denizden
alamıyorsunuz. Her dönemeçte karşınıza yeni bir şirin koy manzarası çıkacağına emin olabilirsiniz. Birine doyamadan diğerine geçmiş bulunacaksınız.
|
|
|
RİZE
ize ili, kıyıya koşut Rize Dağlarının denize bakan eteklerinde kurulmuştur. Doğusunda Artvin, güneyde Erzurum, güneybatıda Bayburt, batıda Trabzon ile
çevrilmiştir. İl alanında en çok orman barındıran illerimizden biridir. Bu oran % 40'ı bulur. Alçaklarda geniş yapraklı, yükseklerde ise iğneyapraklılar egemendir.
|
|
|
SAFRANBOLU
am manasıyla bir Müze Kent Safranbolu. Yöreye varırken, bir yokuştan meydana doğru iniyorsunuz. İşte o anda yöreye şöyle bir tepeden bakma fırsatınız oluyor ki
şaşırıp kalıyorsunuz. Zira baktığınız yer zengin kültürel mirasının neredeyse tamamını koruyabilmiş ve bu nedenle de UNESCO tarafından "Dünya Miras Listesi"ne
alınmıştır. Bütün bunlar Safranbolu'yu "Dünya Kenti" ününe kavuşturmuştur. 1975 yılında ise Anıtlar Yüksek Kurulunun Safranbolu'yu kentsel sit ilan etmiştir. Son onbeş yıldan bu
yana terk edilen konakların ...
|
|
|
TRABZON
rabzon diğer Doğu Karadeniz illerine göre daha az yüzölçüme sahip, nüfus yoğunluğu daha yüksek bir ilimiz. Topraklarında % 40'a varan orman barındırmakta. Bu
sebeple, gayet canlı bir yabanıl yaşama da sahip.
Trabzon'da Kültür Bakanlığı tarafından tescillenmiş ve koruma altına alınmış 550 tarihi tescilli kültür varlığı
bulunmaktadır. Bunların başlıcalarını şöyle sıralayabiliriz :
"Trabzon Kalesi, Kalepark, Yenicuma Camii, Cephanelik, Su Kemerleri, Akçakale, Ayasofya, Küçük Ayvasıl, Ortahisar
Camii, Molla Nakip Camii, Kudrettin Camii, Hüsnü Göktuğ Camii, Kızlar Manastırı, Kaymaklı Manastırı, Kuştul Manastırı, Sumela Manastırı, Santa Maria Kilisesi, Gülbaharhatun Camii,
İskenderpaşa Camii, Tophane Hamamı, Sekiz Direkli Hamam, Meydan Hamamı, Çeşmeler, Köprüler, Atatürk Köşkü, Memişağa Konağı, Erdoğdu Bey Camii, Musa Paşa Camii, Saraçzade Medresesi,
Ortahisar Muvakkithanesi, Emir Mehmet Türbesi, Hamzapaşa Türbesi, Bedesten"
|
|
|
YÖRÜK KÖYÜ
ini Safranbolu olarak nitelendirilebileceğimiz 750 yıllık Yörük Köyü 1997 yılında Kültür Bakanlığı tarafından gerçek bir Türk-Türkmen Köyü oluşu ve tarihi
yapılarının görkemi nedeniyle koruma altına alınmıştır. Koruma altına alınmış evleri, temiz ve bakımlı sokaklarıyla açık hava müzesi özelliğindedir. 140 haneli köyün en tarihi evi
450 yıllık geçmişe sahip “Odabaşı Evi”' dir. En yeni ev ise 90 seneliktir. Yöre halkının büyük şehirlere göçü nedeniyle evlerin büyük bir kısmı terkedilmiş,
bazıları ise yaz aylarında ev sahipleri ile buluşabiliyor. Kalanlar ise köylerine öylesine sahip çıkmışlar ki...
|
|
|
AYAZMA KAZDAĞI
az dağının 21,300 hektarlık bölümü 1994’te “Kaz Dağı Milli Parkı” olarak ayrılmış. Çanakkale Bayramiç ilçesine bağlı Evciler Bucak
merkezi yakınlarındaki 5 hektarlık alanda 1986’da kurulmuş olan Ayazma orman içi dinlenme yeri var.
Ayazma’ya, Ezine’den yola çıkarak, virajlı ama
yeterince iyi bir asfalttan gidiliyor. Bayramiç ilçesi ve Evciler Köyü (Skepsis)’nden geçiyorsunuz. Bayramiç, Ezine’den 24 km. uzaklıkta. Bayramiç’ten 29 km. sonra
da Ayazma’ya ulaşıyorsunuz. Bayramiç sonrasında yol elma, kiraz, mürdüm eriği bahçeleri ve üzüm bağları arasından geçiyor. Bu bahçeler boyunca durup göz hakkınız sayılabilecek
kadar meyve toplayabilirsiniz.
|
|
|
BABAESKİ
.Ö. 1200'lerde Balkanlardan gelen Traklar, burada yaşadıkları sürece kente Burtizo demişlerdir. Roma dönemin de Bulgaraphygon adıyla anılan yöre
tarihsel Roma yollarından birinin üzerinde yer aldığı gibi, önemli bir merkez olmuştur. Babaeski Osmanlı döneminde Baba-yı Atik adını almıştır. Cumhuriyetten sonra da
Babaeski...
|
|
|
CUMALIKIZIK
ludağ' ın eteklerine kurulmuş olan şirin köyün geçmişi 14.yy.'a uzanır. Orhan Gazi Vakfiyesi' ne bağlı olarak kurulmuş bu vakıf köyü, Bursa' nın Osmanlılar
tarafından ele geçirilmesinin ardından bu bölgeye yerlerştirilmiş Kayı Boyu' ndan Türkler bölgede birbirine yakın yedi tane Kızık köyü (Bayındırkızık, Derekızık,
Hamamlıkızık, Fidyekızık, Fethiyekızık, Değirmenlikızık ve Cumalıkızık) kurmuşlar. Derekızık, Hamamlıkızık...
|
|
|
GÖLYAZI (ULUABAT GÖLÜ)
luabat (Mitolojik adı Apolyont) gölü kıyısına kurulmuş olan köy, ufak bir köprü ile köyün devamı olan bir küçük bir adaya bağlanıyor. Köyde Rumlardan kalma eski
evlerle betonarme yeni evlerin bir karışımı ile karşılaşıyorsunuz...
|
|
|
KARTEPE MAŞUKİYE
ocaeli’nin güneydoğusundaki, Kocaeli ve Sapanca çevresinin en yüksek tepesi olan eski adıyla Keltepe yeni adıyla Kartepe 1150 metre ile 1640 metre rakımları
arasında bulunuyor. İstanbul’a yaklaşık 125 km. uzaklıktaki tepe Sapanca gölü ile İzmit körfezine hakim bir nokta. Sapanca gölü kadar bilinmese de ziyaretçisi hiç eksik
olmuyor desek yanlış olmaz. Gün geçtikçe de özellikle kış sporları yapanlar arasında ünü artıyor. İstanbul, Kocaeli çevresinde ikamet edip hale görme fırsatı bulamadıysanız hem
deniz manzarası seyredip hem kış sporlarını yapabileceğiz ender yerlerden olan Kartepe’ yi en kısa sürede görmenizi tavsiye ederiz.
|
|
|
KIRKLARELİ MERKEZ
uzey Trakya' da bulunan Istıranca ormanları ile kaplı, yeşillikler içindeki bu sınır ilimiz 1924 yılında il olmuştur. Kırklareli'nin Babaeski, Demirköy, Kofçaz,
Lüleburgaz, Pehlivanköy, Pınarhisar ve Vize olmak üzere yedi ilçesi, 26 belediyesi ve 177 köyü bulunmaktadır. Ormanların haricinde de şehir merkezi ve ilçe merkezleri de yeşillikler
içinde ve oldukça düzenlidir. Bahar aylarında ıhlamur kokularıyla bezenen neredeyse tüm ilçelerinde varolan büyük parklar, halkın uğrak yerlerinden. Yıldız Dağlarındaki meşe ve
kayın ağaçları...
|
|
|
KUMBAĞ
ekirdağ-Şarköy kıyı şeridi üzerindeki Kumbağ Ganos dağlarının Marmara kıyılarında yer almaktadır. 1993 yılında Belediye olma hakkını elde etmiş olan belde
Tekirdağ il merkezine 11 km. uzaklıktadır. İstanbul’a sadece 145 km uzaklıkta olan belde bu özelliği ile İstanbulluların yoğun talep gösterdiği yazlık mekanlardandır.
Özellikle yaz aylarında da çalışmak zorunda olanlar haftasonlarını Kumbağ’da değerlendirmektedir. Sadece İstanbul’un değil Trakya’nın tatil ve eğlence mekanı
burası desek daha doğru olur. Bununla birlikte orta yaş ve üstü bir çok yazlıkçısı bulunmakta. Yazlıkçılar arasında Lüleburgaz, Çorlu, Tekirdağ, ve İstanbul’dan gelenler
çoğunlukta. Kumbağ’da yazlığı olmayan misafirleri için Kumbağ’da çok sayıda turistlik tesis bulunmaktadır. Ev pansiyonculuğu bir hayli gelişmiştir...
|
|
|
RİVA (ÇAYAĞZI)
stanbul’a yaklaşık 40 km mesafedeki Riva Anadolu Feneri ile Şile arasında yer alan bir belde. Bizans’tan günümüze kaldığı sanılan Riva’da 20.
yüzyılın başlarında Rumlar oturmaktaydı. 1. Dünya Savaşından sonra boşaltılarak Karadenizli göçmenlerin yerleştiği bilinmekte. Riva diğer adıyla Çayağzı, kumsalın arasından denize
dökülen deresi, yeşil ve ormanlık çevresi ile küçük ve kalabalık olmayan bir belde...
|
|
|
TEKİRDAĞ MERKEZ
rakya'nın en tanınmış illidir Tekirdağ. Tanınmasının en önemli nedeni Rakısını ve Köftesidir. İstanbul' dan sadece köfte yemek için defalarca buraya geldiğimi
bilirim.
Tanınmasının diğer bir nedeni, denizidir ya da deniziydi diyelim Marmara Denizi' ndeki kirliliğin ardından.
Özellikle İstanbullu' ların haftasonu deniz kaçamağı yaptığı yerdi burası...
|
|
|
UZUNKÖPRÜ
üzölçümü olarak Edirne'nin en büyük ilçesi, 73.486 (2000 yılı sayımı) kişilik nüfusuyla da Edirne'nin üçüncü büyük ilçesi olan Uzunköprü, Türkiye'den
Yunanistan'a açılan demiryolu kapısıdır. Halkın çoğunluğu tarım ve hayvancılıkla geçinir; tahıllar, endüstri bitkileri, sebze, meyve, büyük-küçükbaş hayvan yetiştirir. Endüstrisi,
daha çok tarıma dayalı olarak gelişmiştir. Çeşitli besin ...
|
|
|
YENİKÖY
erzamanki hikaye tekerrür etmekte bu köyde de. Eskiden 50-55' e ulaşan hane sayısı şimdilerde 15 haneye kadar azalmış. Nedeni hep aynı köyde iş imkanı yok! Buyüzden
köydeki onlarca ev terk edilmiş ve bakımsızlıktan yıkılmış...
|
|
|
ZEYTİNBAĞI TİRİLYE-(TRİLYA)
udanya bir sahil ilçesi olmasına karşın denize girmek için iki beldesi var. Bunlardan birincisi 11 km uzaklıktaki Tirilye diğeri ise 7 km uzaklıktaki
Siye.
Çoğunluk nüfus Kurtuluş Savaşının sonuna kadar Hristiyanlardan oluşmuş. Trilye ve çevresinde çok sayıda kilise, manastır ve ayazmalar inşa edilmiş, ancak bugüne
kadar sadece 3 kilise ve bir manastır ayakta kalabilmiş.
|
|
|
|
|