amlık koyunun tam karşısında, kocaman bir kayalık ve kayalığın dibinde küçük bir bina görünen ada. Ada diye anılan bu kara parçası aslında bir yarımadadır. Yarımada Sarmısak' tan başlayıp Cunda' nın önündeki dalyan boğazına kadar ulaşır. 1922-1923' e kadar burasını bilen Türkler Taşlı Manastır derlermiş. Daha sonra "Tımarhane Adası" diye anılmaya başlanmış. Rumlar da bu adaya "Agia Paraskevi" diyorlar. Tımarhane Adası olarak anılmasının nedeni ise akıl hastalarının burada tedavi edildiğinin bilinmesidir. Bu özelliği nedeniyle Anadolu' da Kayseri' ye kadar ünlendiği söylenmektedir.Balıkesir' den, Soma' dan, Kınık' tan, Bergama' dan, Midilli' den, Limni' den gelen hasta insanlar sağlıklarına kavuşurlarmış. Adaya zincirlerle bağlı olarak çıkanlar akılları başlarında geri dönerlermiş.

ir asır öncesine kadar bu yarımada, içinde her türlü hayvanın barındığı ve meyva ağaçlarının bulunduğu büyük bir çiftlikmiş. Kayalığın dibinde küçük bir kilise, manastır ve odalar halinde çiftlik halkının barınakları bulunmaktaymış. Akıl hastalarının güzelim doğaya sahip yarımadada tedavi edilmesinin nedeni de bu olsa gerek. Gerçekten de insana huzur veren bir güzelliğe ve sessizliğe sahip bu mekan.