nadolu Hisarı, İstanbul’un Anadolu yakasında, aynı adla anılan semtte, Göksu Deresinin İstanbul Boğazı’na döküldüğü yerde bulunur. Üsküdar merkezden kalkan otobüslerle veya kendi otonuzla kıyı yolunu takip ederek Anadolu Hisarı’na varabilirsiniz

Yapıldığı dönemde denize bitişik olduğu bilinen kale bugün denizden hayli uzaklaşmıştır. İç kale ile dış kaleden oluşur (hisarpeçe). İstanbul’daki en eski Türk yapısı olan iç kale, İstanbul’u fethetmeye niyetlenen ancak başaramayan I. Beyazıd (Yıldırım) tarafından 1390/91 ile 1394/95 arasında yaptırıldı. Daha sonra II. Mehmed (Fatih) hisarpeçeyi yaptırarak kaleyi genişletti.

ç kale kare planlı, 25 m. yüksekliğinde dört katlı bir kuleyle onu düzgün olmayan bir beşgen biçiminde çevreleyen, 1,5 m. kalınlığında ve 20 m. yüksekliğinde bir surdan oluşur. Bu sur üzerinde dördü yarım daire, ikisi de dikdörtgen planlı altı burç vardır. 2 m. kalınlığındaki hisarpeçe ise, kuzey-güney yönünde 80 m., doğu-batı yönünde 65 m. uzunluğundadır. Evliya Çelebi’ye göre hisarda, bugün yıkık halde olan bir camiden başka bir dizdarhane ile asker koğuşları da bulunmaktaydı.

Bugün kale bakımsız, bekçisiz ve korumasız durumda bulunmakta. İçerde işsiz-güçsüz kişi ve gençlik gruplarının cirit attığı görülmekte. Yerler şişe, cam kırığı ve çöplerle dolu. Surlarda dolaşmak mümkün, ancak çıkışı sağlayan bazı merdivenler çürümüşlükten dolaşmak için tehlike arzediyor. İstanbul Boğazı’na bakan tarafın tam karşında Fatih Sultan Mehmed tarafından yaptırılan Rumeli Hisarı bulunmakta. Göksu Deresi eski temizliğinden ve tarihi kimliğinden uzak olsa da, kıyısındaki çay bahçelerinde oturmak keyif verici. Ancak kıyısına bağlanan irili-ufaklı teknelerden dere tam olarak gözlenemiyor.

nadolu Hisarı’nın arkasında kalan sokaklardan İstanbul Boğazına hakim tepelere çıkarak buradaki iç ve dış mekanlara sahip, teraslı restoran-cafe türü yerlerde hertürlü yiyecek ve içeceğe ulaşabilir, açık büfe kahvaltı yapabilir, boğazı seyrederek keyifli anlar yaşayabilirsiniz. Göksu Deresinin Boğaz’a döküldüğü yerin hemen yakınında yeralan Küçüksu Kasrı veya diğer adıyla Göksu Kasrı ise Abdülmecid tarafından yaptırılmış ve 1856’da tamamlanmıştır. İki kattan oluşan kasır padişahın kendisi ve aile üyeleri tarafından bir dinlenme yeri olarak kullanılmış.

Beylerbeyi Sarayı, Beykoz yine bu bölgeye yakın, görülebilecek diğer yerlerden.