|
|
İlçe |
: |
YILDIRIM |
İl |
: |
BURSA |
Ülke |
: |
TÜRKİYE |
Tel. Kodu |
: |
224 |
Plaka |
: |
16 |
Gezginler |
: |
Gökhan Önal
|
Tarih |
: |
12-13 AĞUSTOS 2000 |
Sıcaklık (Bugün) |
: |
|
|
|
|
ludağ' ın eteklerine kurulmuş olan şirin köyün geçmişi 14.yy.'a uzanır. Orhan Gazi Vakfiyesi' ne bağlı olarak kurulmuş bu vakıf köyü, Bursa' nın Osmanlılar
tarafından ele geçirilmesinin ardından bu bölgeye yerlerştirilmiş Kayı Boyu' ndan Türkler bölgede birbirine yakın yedi tane Kızık köyü (Bayındırkızık, Derekızık,
Hamamlıkızık, Fidyekızık, Fethiyekızık, Değirmenlikızık ve Cumalıkızık) kurmuşlar. Derekızık, Hamamlıkızık, Fidyekızık, Değirmenlikızık ve Cumalıkızık günümüze kadar gelebilmiş.
Lakin, Cumalıkızık dışındaki zamana yenik düşerek gerek mimarisini gerekse otantik dokusunu kaybetmiş. Köyün isminin nereden geldiği konusunda iki görüş hakim. Birincisi, camiileri
olmayan köylerde yaşayanların cuma namazları için buraya gelmeleri. İkincisi ise, köyün kurucusunun Orhan Gazi zamanında bölgeye yerleşen Kızıklardan Cuma Ali Bey
olmasıdır.
Eskiden 250-300 haneden oluşan köydeki hane sayısı günümüzde 100' e kadar inmiş. Başlıca sebep köyde iş
alanının olmayışı. Bununla birlikte eski evlerde yaşamak istemiyen bir çok gençte köyden ayrılarak civar illere taşınmış. Özellikle de Bursa' ya. Böylelikle boş kalan evler zamanla
viranlamış. Ta ki, Anıtlar Yüksek Kurulu tarafından 1980 yılında koruma altına alınıp, 1981 yılında da kentsel ve doğal sit alanı olarak tescil edilene kadar. Ardından, 1997
yılı sonlarında "Cumalıkızık Koruma Yaşatma '98 Projesi" başlatılması ile birlikte tarihi evlerde restorasyon çalışmaları başlamış, sokaklara banklar, çöp kutuları, çeşmeler ve
nerede olduğunuzu gösteren haritalar konmuş. Proje, Bursa Büyükşehir Belediyesi ve Bursa Tophane UNESCO Gençlik Derneği' nin öncülüğü ve koordinatörlüğünde
yürütülmektedir. Köy halkı, evlerde yapılan restorasyonun sadece evlerin dış yüzeni kapsadığını, evlerin içkısımlarına birşey yapılmadığından yakınıyorlar. Hakikaten de dış kısmının
onarılmış olduğunu gördüğümüz evlerin bazılarının iç mekanı içler acısı durumda. Bu sorunlar da kısa sürede hallolur umarız.
|
aş döşeli sokakların dar olması nedeniyle
evler iç içe inşa edilmiş. Hatta bir çoğunda bir biri ile bağlantılı geçitler var. Duydukki, özellikle aralarında akrabalık olan kişilerin evlerinde bulunuyormuş bu tarzda geçitler.
Evlerin kapısı hep açık. İsterseniz deneyin, bir evin kapısını tıklayıp, girin içeri. Misafirperver Cumalıkızıklılar eminiz konuk edecektir sizleri. Sadece gündüz değil her zaman
açık olurmuş kapıları. Bu kapılar hayat ya da avluya açılıyor. Çamurla sıvalı duvarlar, restorasyon kapsamından çimento ile sıvanmışlar.Evler genelde iki ya da üç katlı. Tarihi kapı
tokmaklarına olan ilgimizden mi bilmem, evlerin iki kanatlı büyük kapılarındaki güzel kapı tokmaları daracık sokaklarda gezerken odak noktamız oldu. Evlerin güzelim cumbalarına,
ahşap işlemelerine, çiçeklerle bezeli pencerelere ve pastel renklerine ilgisiz kalmak ve uzun uzun bakmamak imkansız.
|
ir zamanlar Uludağ'ın eteklerini kaplayan Kestanelerle geçimini sağlayan halkın, şimdilerde ana
geçim kaynağı ahududu ki köyün heryerinde kendisini ve reçelini satın almanız mümkün. Köy halkı ziyaretçilere karşı inanılmaz sıcak ve sevecen. Hemen hemen her evin önünde satılan
kızılcık, tarhana ve erişte de diğer alınması gerekenlerden. Ekşi maya ile yapılan odun ateşinde pirişilen ekmeği ve çöreği ile ünlü olan köy fırınında da azıcık kalorili birşeyler
alabilirsiniz.
700 yıllık Cami, tarihi hamam, sanatevi, köy halkının kendi imkanlarıyla varettiği etnografya müzesi ve
sizi eskilere götürecek ambiyansı ile Cumalıkızık mutlaka görülmesi gereken yer. Vaktiniz varsa haftaiçinde ziyaret edin, zira köy haftasonu ziyaretçi akınına uğramakta. Rahatça
dolaşıp sessizliğin sesini duymak isteyenlere duyrulur.
|
|
|
|