am manasıyla bir Müze Kent Safranbolu. Yöreye varırken, bir yokuştan meydana doğru iniyorsunuz. İşte o anda yöreye şöyle bir tepeden bakma fırsatınız oluyor ki şaşırıp kalıyorsunuz. Zira baktığınız yer zengin kültürel mirasının neredeyse tamamını koruyabilmiş ve bu nedenle de UNESCO tarafından "Dünya Miras Listesi"ne alınmıştır. Bütün bunlar Safranbolu'yu "Dünya Kenti" ününe kavuşturmuştur. 1975 yılında ise Anıtlar Yüksek Kurulunun Safranbolu'yu kentsel sit ilan etmiştir. Son onbeş yıldan bu yana terk edilen konakların pansiyon, otel, lokanta gibi işletmelere dönüştürülmüş, anıtsal eserler korunarak restore edilmeye başlanmış. Tarihi eserlere ilave olarak yemenicilik, semercilik, bakırcılık, kalaycılık, kunduracılık, saraçlık, nalbantlık gibi kaybolmakta olan el sanatlarına yeniden canlılık kazandırılmaya çalışılmıştır.

000 yıllık tarihe sahip yörede ile Hititler, Frigler, Lidyalılar, Persler, Helenistik Krallıklar (Pondlar), Romalılar, Selçuklular, Çobanoğulları, Candaroğulları ve Osmanlılar egemenlik kurmuşlardır. Yöre Osmanlı döneminde, İstanbul-Sinop kervan yolu üzerinde önemli bir konaklama noktası oluşundan dolayı önemli bir hal almış ve bu nedenle de Osmalı devlet adamlarından bazıları yöreye önemli eserler yaptırmışlardır. Osmanlı döneminde yörede han, hamam, camii, çeşme, köprü ve eşsiz konaklar yaptırılmıştır. İzzet Paşa Camii, Kazdağlıoğlu Camii, Köprülü Mehmet Paşa Camii, Cinci Hamamı, Cinci Hanı, Eski Hükümet Konağı, Asmazlar Konağı ve Saat Kulesi bu eserlerden sadece bazıları.

ürkiye'de bulunan yaklaşık 50 bin kadar korunması gerekli Kültür ve Tabiat varlığının 1131'i Safranbolu' dadır. Bu zenginlik kenti bir Müze Kent haline getirmiş, korumacılıktaki başarısı ise kente "Korumanın Başkenti" ünvanını kazandırmıştır. Türklerin yaşama biçimini, kültürünü ve hayatını anlatan yaklaşık 2000 adet geleneksel Türk evinden 800'ü yasal koruma altındadır. Yani Türkiye'nin bir çok yöresinde gezerken "tarihimiz elden gidiyor, tarihi değerlerimizi koruyamıyoruz..." gibi hayıflanmalar ve üzüntü, Safranbolu'da yerini iyi korunmuş tarihi değerlerimizle yaşadığımız gurura bırakıyor.

ente adını veren eflatun-mor çiçekli Safran bitkisi kendi ağırlığının yüz bin katı sıvıyı sarıya boyayabilme özelliğine sahiptir. Gıda, ilaç ve kozmetik sanayinde kullanılmaktadır. Bu bitkinin dünyada üretildiği ender yerlerden biridir Safranbolu. Süsengillerden olan Safran, dikildikten bir yıl sonra çiçek açar ve iki yıl çiçeği toplandıktan sonra sökülür. Eylül veya Ekim ayında çiçek açan bitkinin sadece dişi organının tepecikleri toplantıdığı için hasatı bir hayli zordur. Yüzbin çiçekten sadece 1 kg. safran toplanabilir.