udanya bir sahil ilçesi olmasına karşın denize girmek için iki beldesi var. Bunlardan birincisi 11 km uzaklıktaki Tirilye diğeri ise 7 km uzaklıktaki Siye. Tirilye, 1963’ten itibaren yeni adıyla Zeytinbağ, antik çağlardan beri kullanılan bir yerleşim yeri. Tirilye isminin kaynağı hakkında çeşitli varsayımlar bulunmakta: Helence’de barbunya balığı anlamına gelen


“Trigleia”dan türediği veya Rumca 3 aziz anlamını taşıdığı ve M.S. 376’da İznik Konsülünde afaroz edilerek bölgeye yerleşen üç papazdan dolayı bu ismi almış olması.

Yörenin adına ilişkin en ilginç görüş olan olan son görüşün detayı ise şöyle: İznik’te ikinci kez toplanan 787 yılındaki Hristiyanlığın 7. konsülünde, ikonoklazmaya ilişkin yorum farklılıkları nedeniyle aforoz edilmiş olan Aya Yanni, Aya Yorgi ve Aya Sorti adlı üç papaz İznik’ten kaçarak bu yöreye yerleşmiş, bu yerin adı ,üç papaz anlamına gelen Trilya olmuştur.

irilye Osmanlılarca fethedilene kadar Rumlar tarafından kullanılmış. Orhan bey, 1330 yıllarında Tirilye ve çevresini fethettikten sonra Hristiyan halkın bölgede kalmasına izin vermiş. Çoğunluk nüfus Kurtuluş Savaşının sonuna kadar Hristiyanlardan oluşmuş. Trilye ve çevresinde çok sayıda kilise, manastır ve ayazmalar inşa edilmiş, ancak bugüne kadar sadece 3 kilise ve bir manastır ayakta kalabilmiş. Bunlar, Osmanlılarca camiye dönüştürülen ve Fatih Camii adını alan Büyük Kilise, duvarlarına tarihte ilk kez resim yapılan Kemerli Kilise (Panagia Pantobalissa Kilisesi) ve Yuannes Kilisesi’dir

irilye sokakları içinde dolaşmak için çok cici ve huzur vericiler. Evler ve tüm yapılar koruma altında olduğundan nerdeyse eski dokusundan hiçbir değişim olmamış.

ünyaca tanınmış Tirilye zeytini bölgenin en önemli ürünü. Tirilye zeytini birçok Akdeniz ülkesinde yetiştirilmeye çalışılmış ancak başarısız kalınmış. Zeytinin üstü buruşuk, küçük çekirdekli ve lezzeti güzel. Diğer özelliği de çekirdeğin etine yapışmaması. Zeytinyağı tabiki en önemli ikinci ürün. Elli civarında olan tarihi birçok yağhane kapanmış, şimdilerde sadece birkaçı ayakta.Yerel halkın üretimi zeytinyağlar küçük bakkallardan satın alınabilir. Tirilye’de bağcılık, şarapçılık ve ipekçilik de geçmişte geçim kaynağı olmuş. Ancak zeytinlerin ilaçlanması gerektiğinden ve bu durumda ipekböceği yaşayamıyacağı için ipekböcekçiliği bırakılmış. Dut ağaçları da sökülerek bu ağaçlardan kayıklar yapılmış. Bu da yörenin ikinci geçim kaynağı olan balıkçılığı ortaya çıkarmış. Rivayete göre eski zamanarda bir balık yatağı olan Trilye’de tutulan barbunlar Doğu Roma İmparatorunun sofrasına kadar gidermiş. Günümüzde sahildeki balık restoranlarından balık yemek mümkün.